Yaşadığınız mekan o kadar sessizliğe alışmıştır ki, zamanında top atılsa kolay kolay uyanmayacak bünyeniz, sabah cama vuran yağmur damlalarının minimal sesiyle uyanacak hale gelmiştir. O an yalnızlığın ürpertici bir biçimde anlaşıldığı kasvetli bir andır. Yatakta iki dönüp tekrar uyumak istersiniz ancak nafile, o hüzün içe işlemiştir bir kere.
Sonra alt kattaki komşunun panjur pervazına Tonton'un (annenin kod adı) bıraktığı ekmek kırıntılarını yağmalamak için biribirini yiyen güvercinlerin pençe gürültüleriyle dikkatiniz dağılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder